Yazar: Richard Carlson
Rahatlamak ne anlama geliyor? Hayatımız boyunca bu kelimeyi binlerce defa duymuş olmamıza rağmen, çok az insan gerçekte ne anlama geldiği üzerine derinlemesine düşünmüştür.
İnsanlara rahatlamanın ne anlama geldiğini sorarsanız (ki ben bunu pek çok kez yaptım), çoğunun cevabı daha sonra yapacağı bir şeyle ilgili olacaktır. Tatilde, hamakta, emekli olunca ya da bütün işler bitince gibi… Bu elbette hayatınızın büyük bölümünü (aslında hayatınızın yüzde 95’ini) gergin, sinirli, telaşlı ve panik halinde geçirdiğiniz anlamına gelir. Çok az insan bunu samimiyetle itiraf eder ama gerçek budur.
Çoğumuzun hayatı neden kocaman bir acil durummuş gibi yaşadığımız bu şekilde açıklanabilir mi? Gerçekten de birçok insan, “gelen kutusu” tamamen boşalana kadar rahatlamayı erteler. Tabii rahatlama zamanı hiç gelmez.
Rahatlamayı ertelediğiniz bir şey olarak değil, düzenli olarak erişebileceğiniz içsel bir nitelik olarak düşünmek faydalıdır. Böylece artık rahatlayabilirsiniz. Rahatlamış insanların her halükârda üstün başarılar elde edebileceklerini ve aslında rahatlamayla yaratıcılığın el ele gittiğini hatırlamakta fayda var. Örneğin şahsen gergin hissettiğimde yazmaya bile çalışmam. Ancak kendimi rahat hissettiğimde, yazdıklarım hızlı ve kolay bir şekilde akmaya başlar.
Daha rahat olmak, hayatın dramlarına farklı tepkiler vermek üzere kendinizi eğitmeyi gerektirir, bu sayede melodramlarınızı hafif birer dramaya dönüştürebilirsiniz. Bu dönüşümün kaynağı kısmen, hayata nasıl tepki vereceğinize dair bir seçeneğiniz olduğunu kendinize (sevgi dolu bir nezaket ve sabırla) tekrar tekrar hatırlatmaktır. Düşüncelerinizle olduğu kadar içinde bulunduğunuz koşullarla da yeni biçimlerde ilişki kurmayı öğrenebilirsiniz. Pratik yaptıkça, bu seçimleri yapmak daha rahat bir benliğe ulaşmanızı sağlayacaktır.
Carlson, Richard. Ufak Şeyleri Dert Etmeyin, Diyojen Yayıncılık, 2023, 98- 99, çev. Uğur Mehter.