Yazar: Richard Carlson
Nazik ve haklı olmak arasında seçim yapmak için birçok fırsata sahip olursunuz. Birinin hatalarını yüzüne vurma, bir şeyleri farklı yapabileceğini söyleme, kendini geliştirebileceği yolları gösterme seçenekleriniz vardır. Bunun yanında insanları özel olarak ya da başkalarının önünde düzeltme fırsatınız da olur. Bütün bu fırsatlar kullanılmayıp biriktiğinde başka birini kötü hissettirirken kendinizi de kötü hissetme olasılığınız artar.
Derin psikoanalizler yapmadan söylemek gerekirse; birilerine had bildirme, onları düzeltme ya da onlara neyin doğru, neyin yanlış olduğunu gösterme eğilimimizin nedeni, egomuzun birinin yanlışını ortaya koyarsak haklı çıkacağımıza ve dolayısıyla kendimizi daha iyi hissedeceğimize dair yanlış inancıdır.
Gerçekte birine haddini bildirdikten sonra nasıl hissettiğinize odaklanırsanız, had bildirme davranışından öncesiyle karşılaştırdığınızda kendinizi daha kötü hissettiğiniz fark edeceksiniz. Şefkatli yanınızı temsil eden kalbiniz, birini mutsuz etme pahasına daha iyi hissetmenin imkânsız olduğunu bilir. Neyse ki bunun tersi de geçerlidir. Amacınız insan biriktirmek, o insanlara kendilerini iyi hissettirmek ve neşeyi paylaşmak olduğunda, olumlu duyguların meyvelerini toplarsınız.
Bir dahaki sefere birini düzeltme fırsatıyla karşılaştığınızda, bu kişinin sözleri tutarsız olsa bile kendinizi tutmaya çalışın. Bunun yerine kendinize şunu sorun: “Bu etkileşimden gerçekten nasıl bir sonuç bekliyorum?” Büyük olasılıkla herkesin kendini iyi hissedeceği huzurlu bir etkileşim istersiniz. Haklı olmaya her direndiğinizde ve bunun yerine nezaketi seçtiğinizde, içsel bir huzura kapıldığınızın farkına varacaksınız.
Geçenlerde eşimle son derece iyi sonuçlar veren bir iş fikri üzerine tartışıyorduk. Kendi fikrimden bahsediyor ve açıkça ortak başarımızı sahiplenmeye çalışıyordum! Her zamanki sevgi dolu yaklaşımıyla Kris, zaferi sahiplenmeme izin verdi. O gün ilerleyen saatlerde fikrin aslında benim değil, eşimin olduğunu hatırladım. Eyvah! Özür dilemek için aradığımda, fikri sahiplenmek yerine benimle mutluluğu paylaşmayı daha çok önemsediği açıktı. Beni mutlu görmekten hoşlandığını ve fikrin kime ait olduğunun hiçbir önemi olmadığını söyledi.
Bu stratejiyi pısırık olmakla ya da inandıklarınızı savunmamakla karıştırmayın. Haklı olmanızın yanlış olduğunu söylemiyorum. Sadece haklı olmakta ısrar ederseniz, sıklıkla ödenecek bir bedel olacağından bahsediyorum. Ve bu bedel genellikle iş huzurunuzdan feragat etmek olacaktır. Ilımlı biri olmak için çoğunlukla haklı olmak yerine nezaketi seçmelisiniz. Bu stratejiyi uygulamaya başlamak için en iyi zaman, biriyle yapacağınız bir sonraki sohbet olacaktır.
Carlson, Richard. Ufak Şeyleri Dert Etmeyin, Diyojen Yayıncılık, 2023, 69- 70, çev. Uğur Mehter.