Attila Özdemiroğlu (1943-2016) genç yaşta müziğe ilgi duymaya başladı. Güçlü bir müzik yeteneğine sahip olan Özdemiroğlu daha küçükken bile pek çok müzik aletini çalabiliyordu. Henüz 23 yaşındayken Durul Gence 5 orkestrasına katılarak, bu ve bundan sonraki müzik kariyerinde besteci ve aranjör olarak çeşitli eserlere imza attı. Yaşamının son anlarına kadar müzik kültürü adına projeler üretmeye devam etti.
Kelimelerin bittiği yerde müzik başlar
Bir duygu adamıydı Attila Özdemiroğlu. O koca yüreğiyle yaşadığı her aşk, aşkların en güzeliydi. İlk aşkı Ayla Pelit’le 18 yaşında evlendi. 2 yıl sonra, önce Yaprak (Yaprak Özdemiroğlu), sonra Sarp girdi çiftin dünyasına. 11 yıl sonra Füsun Önal’a kaptırdı kalbini; boşanmayla bitecek yeni bir evliliğinde ikinci karısı oldu Füsun Önal.
Ölümüne değin onunla birlikte müzik dünyası adına projeler üretecek olan Şanar Yurdatapan’ın kız kardeşi ile de yapacağı 3 yıllık evlilik vardı sırada. Müjde Ar’la süren uzun beraberliğinin ardından son kez nikah masasında imza attı Özdemiroğlu. Hepgül Hepbir’le olan bu evliliğinden ise ikiz çocuk (Lidya ve Lara) sahibi oldu.
Attila Özdemiroğlu unutulmaz bestelerini hayatına giren aşkların verdiği yoğun duygularla üretti. Öyle ki bazı yapımlarda onun olağanüstü müziğinin başrole bile çıktığı hissedilebiliyordu. Çağlar Yerlikaya ile yaptığı söyleşide şu anekdota yer verdi:
“Bazı filmlerde çalışırken, yönetmen arkadaşlarımız, ‘Aman dikkat et, müzik filmin önüne geçmesin’ diye belirtmek zorunda kaldı”.
Aynı söyleşide Özdemiroğlu sinema ve müzik ilişkisine getirdiği yorumunda şunları ifade etmişti: “Müzik, bence insanlığın yaşamındaki ortak yegâne dil. Sinemaya gelince önemi daha da artıyor. İnsanlar birçok şeyi, bir sürü yolla ifade ederler. Sözlerle ifade edebilirler, mimiklerle ifade edebilirler. Kelimelerin bittiği yerde de müzik başlar. Müziğin sinemadaki kullanımı da en önemli anlatım araçlarından bir tanesidir. Asıl olan hikâyedir, rejidir, kurgudur. Fakat bir yere gelip de anlatımda daha derine inmek, daha karmaşık duyguları anlatmak istediğinizde, bazen kelimeler, kurgu yeterli olmayabilir. O yüzden sinemada müzik, bu gücünden dolayı kullanılıyor.”
Özdemiroğlu, duygu adamı olmasının yanı sıra ülkenin müzik kültürü adına yeni projeler üretmeyi de sürdürdü.
Ajda Pekkan, Nilüfer, Kayahan, Sezen Aksu, Onno Tunç, Uzay Heparı gibi isimlerle çalışmasının yanı sıra Züğürt Ağa, Muhsin Bey, Adı Vasfiye, Ağır Roman gibi Türk sinema tarihine damga vuran birçok filmin müziklerini de yapan sanatçı, yedi kez Altın Portakal Ödülüne layık görüldü. 1975 yılından itibaren 7 kere Eurovision için Türkiye'yi temsil eden bestelere imza atan Özdemiroğlu, tiyatro oyunlarında ve birçok filmde de görev aldı. Son olarak geçtiğimiz yıl ortalarında Şanar Yurdatapan ile birlikte uzun yıllar önce başlattıkları ŞAT Yapım çalışmalarını canlandırarak topluma Adanmış Şarkılar (TAŞ) projesine başladı.
Müziğe Adanmış bir Dahi
Öldüğü güne kadar müzik adına çalışmalar üreten Attila Özdemiroğlu geçtiğimiz yıl ortasında Türk pop müziğinin efsane şarkılarının yaratıcıları “Topluma Adanmış Şarkılar” için kolları sıvamıştı.
35 yıllık aranın ardından bir araya gelip Türk pop müziğinin 8 yıl boyuna adeta fabrikası olarak çalışan ŞAT Yapım’ı dirilten Attila Özdemiroğlu ve Şanar Yurdatapan, dileyen herkesin kendi sesiyle katkıda bulunabileceği “Topluma Adanmış Şarkılar” projesine başladı. İki efsane müzisyen, besteleyecekleri ve topluma adayacakları şarkıyı vokalsensin.com adresinde tüm Türkiye’nin beğenisine sunarak dileyen herkesin siteye girip şarkı üzerine kendi vokallerini kaydetmesini sağladı.
Bu projeyle birlikte; 1971-1979 yılları arasında Füsun Önal, Nilüfer, Esmeray, Cici Kızlar ve Melike Demirağ gibi sanatçıların seslendirdiği ve günümüzde halen dillerde olan Senden Başka, Olmaz Böyle Şey, Oy Anam Oy, Dünya Dönüyor, Unutama Beni, Delisin, Arkadaş ve daha yüzlerce eserin altında imzası bulunan ŞAT Yapım, kurucuları Şanar Yurdatapan ve Attila Özdemiroğlu tarafından yeniden hayata geçirildi.
Özgün ve telifsiz “Topluma Adanmış Şarkı”!
Türkiye müzik dünyasının iki duayeni Şanar Yurdatapan ve Attila Özdemiroğlu, 35 yıllık aranın ardından ŞAT Yapım çatısı altında yeniden kurdukları birlikteliklerini iki yeni yaratıcı projeyle süsledi. Pop şarkılarından müzikallere, film müziğinden reklam jingle’larına kadar farklı alanlarda özgün ve kaliteli eserler üretmeyi hedefleyen iki usta sanatçının önemli projelerinden biriydi “TAŞ” (Topluma Adanmış Şarkılar). Proje kapsamında Özdemiroğlu ve Yurdatapan ikilisi topluma adayacakları bir şarkı bestelemeyi hedeflemişlerdi. Bir koro tarafından seslendirilecek olan şarkı tamamen özgün olacak ve hiçbir telif hakkı istenmeden reklam hariç olmak üzere dilenilen her türlü ortamda kullanılabilecekti. Bu projeyi gerçekleştirdiler. İkilinin tamamen özgün ve telif hakkı istenmeden her türlü ortamda kullanılabilecek olan bestelerinin ilki “Mış Gibi” olmuştu
Sevdiğine şarkı hediye etmek isteyenler için: KAŞ (Kişiye Adanmış Şarkılar)
ŞAT Yapım’ın bir diğer projesi de “KAŞ” (Kişiye Adanmış Şarkılar) olacaktı. Kişiye özel ve özgün şarkıların üretildiği KAŞ konseptinde, Attila Özdemiroğlu ve Şanar Yurtdatapan, dileyen herkesin sevdiği insana armağan edebileceği, özgün şarkılar besteleyecekti. Kişiye Adanmış Şarkılar, doğum günü, evlilik yıldönümü, Anneler Günü özel günlerde herkesin sevdiğine alabileceği yaratıcı hediye seçenekleri arasında yer alacaktı.
Geçtiğimiz aylarda Şanar Yurdatapan ve Attila Özdemiroğlu, ŞAT Yapım ile yeniden girdikleri müzik piyasasında yapacakları projelere dair şu ortak görüşü paylaşmıştı: “ŞAT Yapım’ı kurduğumuzda, 30’lu yaşlarımızın başındaydık. ŞAT Yapım, 8 yıl boyunca Türk pop müziğinin adeta bir fabrikası gibi çalıştı. Şimdi ise 70’lerimizin başlarındayız ve önceliğimiz hem güzel hem de kaliteli çalışmalar yapmanın yanında topluma yararlı sonuçlar üretmek olacak.”
Sevgili Attila Özdemiroğlu, ışıklar içinde uyu…
E bültenimizi Şanar Yurdatapan’ın 20 Nisan 2016’da ekibimize gönderdiği kısa mesajla sonlandıralım istedik:
Ati benim çok kadim dostum, arkadaşım,
1971'den 80'e kadar müzik ortağımdı.
Ömrü vefa etseydi şu anda birlikte müzik yapıyor olacaktık.
Başımız sağ olsun...
E-BÜLTEN
mürekkebi üstünde
Attila Özdemiroğlu