Toplumsal Tarih'in 310. sayısı çıktı!
Hayvanları yalnızca 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü'nde değil, daima hatırlamak ve ne denli vazgeçilmez olduklarını yansıtabilmek için Toplumsal Tarih, Ekim 2019'da "İnsanın Kadim Dostu: Hayvanlar" başlıklı özel bir dosya ile insan-hayvan ilişkilerinin mülkiyet temelli, duygusal, sosyo-ekonomik gibi çeşitli yönlerine odaklanıyor. İnsan-hayvan etkileşimlerinin zengin tarihinden örnekler sunarak hem yeni gelişen bu alanı Türkçe literatürü takip eden okuyuculara tanıtmayı hem de bu alandaki çalışmaları cesaretlendirmeyi ve akademik olmayan okurlara da sevdirmeyi hedefliyor.
Burcu Kurt editörlüğündeki Ekim 2019 dosyasının ilk makalesini kaleme alan İrvin Cemil Schick; İslam dininin ve Müslüman Türklerin köpeklere dair korumacı tavırlarını, İslamiyet öncesi Türk kültürü ile Orta Doğu kültürlerinin yarattığı sentezi inceleyerek ele alıyor. Osmanlı tarihinde hayvanların rolüne değinen ilk ve kült araştırmacılardan biri olan Alan Mikhail; Mısır'ın geçimlik erken modern tarım ekonomisinden ticari tarıma, büyük toprak sahipliğine ve yoğun insan emeğine dayalı bir ekonomiye geçiş sürecini ehil hayvanların sayısındaki düşüşle açıklayarak, hayvanların Osmanlı Mısır'ındaki merkezi önemine dikkat çekiyor. Semih Çelik ise benzer bir noktadan hareketle Kocaeli köylülerinin, ormana ve tarıma bağlı ekonomisinin merkezinde olan mandalar üzerinden yürüttükleri mücadeleyi mercek altına alıyor ve bugünkü ekolojik tahribata karşı direnen köylülerin tarihsel arka planına ışık tutuyor.
Dosya dışındaki sayfalarımızda yer alan Anna Vakali'nin makalesi; Selanikli Hacı Tayyib örneği üzerinden, Tanzimat döneminin tüm merkezileştirme çabalarına rağmen hem vilayetlerdeki görevlilerini denetim altında tutmakta hem de vilayetleri kendisi için nüfuz edilebilir kılmakta zorlanan ve yerel görevlilerin yolsuzluk vakalarına müdahale etme ve bu kişileri cezalandırma konusunda isteksiz davranan merkezi bürokrasiyi ele alıyor. Hazal Özdemir'in makalesi, daha önce Doğu Anadolu'dan Kuzey Amerika'ya yönelen Ermeni göçünü kontrol altına almaya çalışan Osmanlı Devleti'nin pasaport politikalarını incelediği makalenin devamı olarak; fotoğraflara, şehirlere, çekildiği günlere, fotoğrafçılarına, kullanılan arka plana ve dekorlara odaklanıyor. Barış Celeb; 27 Mayıs darbesinin ardından Milli Birlik Komitesi'nin iktidarı ele almasıyla yeniden başlayan Türkçe ezan polemiğinin 1961 yılındaki genel seçimlere kadar süren inişli-çıkışlı sürecini ve bu süreçteki kırılma noktalarını ele alıyor. Ali Akyıldız'ın makalesi; en sağlam tarih kaynaklarından biri sayılan arşiv belgelerinin verdiği bilgilerin güvenilirliğini, 19. yüzyılın son çeyreğinde yaşanan bir örnek olay ve bir ayrıntı üzerinden sorgulayarak ve bir yöntem tartışması açıyor. Kitabiyat köşesindeki makalesiyle İlhami Tekin Cinemre ise, Sebēos'a atfedilerek Türkçeye kazandırılan eserin akademik formasyondan yoksun ve adeta bir roman gibi çevrilmesinin ortaya çıkardığı eksikliklere dikkat çekiyor.
Emel Seyhan'ın hazırladığı “Osmanlı Basınında Yüz Yıl Önce Bu Ay” sayfalarında ise Ekim 1919'da basında yer almış haber kesitlerinden bir derleme sunuluyor.
İlgili Kişi:
Merve Aydın
Marjinal Porter Novelli
0212 219 29 71
mervea@marjinal.com.tr
www.tarihvakfi.org.tr hakkında
12 kişilik Girişim Kurulu'nun çabaları ve 264 kurucu üyenin katkılarıyla 1991 yılında kurulan Tarih Vakfı'nın öncelikli amacı, tarihin bilimsel bir çalışma dalı olarak etkinleşmesini sağlamaktır. Devletten tümüyle bağımsız bir sivil toplum örgütü olan Tarih Vakfı'nın tüm kuruluş sermayesi kurucularının katkılarından oluşmaktadır. Vakıf aynı zamanda, Türkiye'nin ekonomik ve toplumsal tarihi alanında uzmanlaşan bir arşiv, kütüphane, araştırma, eğitim, yayın ve müzecilik kuruluşudur. Tarih Vakfı düzenlediği etkinlikler ve konusunda uzman yayınları ile Türkiye'de bilimsel tarihçilik bilincinin gelişmesinde ve yerleşmesinde önemli rol oynamaktadır. Vakıf'la ilgili daha ayrıntılı bilgi için www.tarihvakfi.org.tr adresini ziyaret edebilirsiniz