Toplumsal Tarih'in 305. sayısı çıktı!
Toplumsal Tarih, Mayıs 2019'da "Demokrat Parti İktidarı ve Emek Hareketi" başlıklı özel bir dosyayla, dönemin emek ve sendikacılık hareketlerini iç ve dış siyasi konjonktür bağlamında ele alıyor. Dosyada bir araya getirilen makaleler; Demokrat Parti döneminde canlanan emek ve sendikacılık hareketlerinin bir yanıyla barındırdığı mücadeleci karakteri gösterirken, diğer yanıyla da hem içeride iki parti arasındaki rekabetin hem de savaş sonrası dönemin uluslararası hegemonya mücadelesinin bir konusu haline geldiğine işaret ediyor ve emek tarihi çalışmalarında yokluğu uzun zamandır eleştirilen toplumsal cinsiyet perspektifine de dönemin kadın işçileri üzerinden katkı sunuyor.
Sinan Yıldırmaz'ın editörlüğünde hazırlanan dosya; Hakan Koçak, Görkem Akgöz, Tuna Ayber ve Aziz Çelik ile birlikte iki mayıs ayı arasındaki on yıllık Demokrat Parti iktidarına ilişkin çalışmalarda sıkça incelenen “yukarıdaki” aktörlerin dışında, toplumsal ve politik alanda mücadele eden “aşağıdakilerin”, emekçinin ve emeğin sesine kulak vermeyi amaçlıyor. Dosyada emek tarihi çalışmalarında genellikle gölgede kalmış 1950'ler, dönemin ruhunun baskıcı karakterine rağmen bir sonraki döneme miras kalacak mücadeleci ve bağımsız sendikacılık gayretinin doğuşu, emek hareketinin kadın aktörleri ve savaş sonrası dönemin yeni dünya düzeninden etkilenme biçimleri bağlamında ele alınıyor.
Toplumsal Tarih, bu sayısında üç ayrı makale ile Nâzım Hikmet'i anıyor ve bu vesileyle 305. sayının kapağını da Ömer Durmaz'ın arşivinde yer alan, ilk kez bir sergide ve yayında kullanılarak açığa çıkan 1935 tarihli bir Nâzım Hikmet portresi oluşturuyor. Bu mini dosyada Nilay Örnek, Prof. Dr. Haluk Oral ile yaptığı söyleşide okuyucularını Oral'ın küratörlüğünü yaptığı sergi ve aynı ismi taşıyan yeni kitabı "Nâzım Hikmet'in Yolculuğu"na tanıklık etmeye davet ederken, Haluk Oral da doğumundan ilk kez hapisle tanıştığı 1928 yılına kadarki hayatını bir yol hikayesi olarak ele alıyor. Mehmet Perinçek, büyük şairin 1 Mayıs anılarını bilinmeyen konuşma ve yazılarıyla ilk kez okuyucuyla buluşturuyor. Mehmet Ö. Alkan ise Yıldız Sertel'in anılarının, fikirlerinin, hesaplaşmalarının ve Türkiye'deki son yıllarının izini Sertel'in Ardımdaki Yıllar kitabı üzerinden sürüyor ve Sertel ailesinin Nazım Hikmet'le ilişkisine değiniyor.
Derginin dosya dışı yazıları arasında Hakan Yılmaz'ın makalesi, “Ulubatlı Hasan”ın da sonradan uydurulmuş bir efsane olduğu düşüncesini, bir Bizans kroniğinden ve yeni ortaya çıkarılan meçhul kabrinden yola çıkarak yeniden tartışmaya açıyor. Ceren Çelik, Balkan ve I. Dünya savaşları ile ekonomisi çöken Osmanlı'nın, II. Meşrutiyet sonrası kamusal alanda daha görünür hale gelen kadınların emeğine başvurmasını Hilâl-i Ahmer Hanımlar Merkezi Dârü's-sınâa'sı etrafında ele alıyor.
Kitabiyat köşesinde Salih Özbaran, Cemal Kafadar'ın "Kendine Ait Bir Roma" adlı eserini Rumîlik/Türklük kavramları etrafında ele alıyor. Serap Mumcu Geronazzo ise 1 Mart'ta aramızdan ayrılan Venedikli ünlü Osmanlı tarihçisi, Türk Tarih Kurumu Onur Üyesi Prof. Dr. Maria Pia Pedani'nin öğrenme ve üretme tutkusu, tebessüm ve başarılarla dolu hayatının kısa bir panoramasını sunuyor.
Murat Cankara, Osmanlı'da Gayrimüslim Basından başlıklı köşesinde bu ay “Batı Ermeni Rönesansı”nın ilk yurdu olarak görülebilecek İzmir'de Ermenice olarak çıkan ve yer yer Ermeni harfli Türkçe metinlere de yer veren İzmirli dergisinin 9 Ekim 1909 tarihli sayısında yer alan “Mütalaa” başlıklı yazıyı, dönemin Ermeni basınında dil, eğitim, mezhep, Türklerle temas ve birey-millet ilişkileri konusunda nasıl bir müzakere yürütüldüğüne dikkatimizi çekerek aktarıyor. Emel Seyhan'ın hazırladığı “Osmanlı Basınında Yüz Yıl Önce Bu Ay” sayfalarında ise Mayıs 1919'da İzmir'in işgali ve sonrasındaki gelişmelerin basınımızdaki yansımaları ele alınıyor.
İlgili Kişi:
Merve Aydın
Marjinal Porter Novelli
0212 219 29 71
mervea@marjinal.com.tr
www.tarihvakfi.org.tr
12 kişilik Girişim Kurulu'nun çabaları ve 264 kurucu üyenin katkılarıyla 1991 yılında kurulan Tarih Vakfı'nın öncelikli amacı, tarihin bilimsel bir çalışma dalı olarak etkinleşmesini sağlamaktır. Devletten tümüyle bağımsız bir sivil toplum örgütü olan Tarih Vakfı'nın tüm kuruluş sermayesi kurucularının katkılarından oluşmaktadır. Vakıf aynı zamanda, Türkiye'nin ekonomik ve toplumsal tarihi alanında uzmanlaşan bir arşiv, kütüphane, araştırma, eğitim, yayın ve müzecilik kuruluşudur. Tarih Vakfı düzenlediği etkinlikler ve konusunda uzman yayınları ile Türkiye'de bilimsel tarihçilik bilincinin gelişmesinde ve yerleşmesinde önemli rol oynamaktadır. Vakıf'la ilgili daha ayrıntılı bilgi için www.tarihvakfi.org.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.