VANGELIS KECHRIOTIS PERŞEMBE KONUŞMALARI
Döner Kebap: Küreselleşen Bir Yemeğin Tarih ve Coğrafyası
Konuşmacı: Pierre Raffard
Son birkaç yılda döner kebap Türkiye ve Avrupa'daki şehirlerde en yaygın sokak yemeklerinden biri haline gelmiştir. Bu yemeğin uzun zaman boyunca işçiler, maddi durumu kötü olan öğrenciler ya da “mutfak kaşiflerine” yönelik düşünülmüş olması ilginçtir.
Bununla beraber döner kebap tarihi Berlin, Paris veya Amsterdam'daki etnik restoranlarda başlamaz. Farklı bir tat olarak kebap/ızgara etin, Türk dünyası içinde ilk defa ne zaman yendiği belirsizken dönerin ilk ortaya çıkışı Osmanlı dönemine dayanır. Osmanlı ve Avrupalı gezginlerin imparatorluğun tüm bölgelerini gezerek mutfakla ilgili yazdıklarının içinde döneri tanıtmaları, Osmanlı şehirlerindeki döner tüketiminin önemini göstermektedir.
Tüm bunlara rağmen, Osmanlı İmparatorluğu 19. yüzyıl boyunca etkisini kaybetmiş, ancak Birinci Dünya Savaşı'nın önemli demografik sonucu olarak, eski Osmanlı vatandaşları memleketlerinden kaçıp Avrupa'ya yerleşmek zorunda kalmıştır. Bunlar arasında Rum göçmenler gyrosu –dönerin Yunanca adı- Avrupa'ya ilk defa tanıtmıştır. Yaklaşık 40 yıl sonra, döner/shawarmanın yayılması Türkiye ve Lübnan'dan gelen göçleri takip etmiştir. Dönerin farklı yerler bağlamındaki adaptasyonu sağlanırken, göçmenler tarafından hazırlanan ve onlara ithaf edilen bu yemek, bu yönünü süreç içinde terk ederek Avrupalıların günlük tüketimlerine entegre olmuştur.
Mutfak ve Kültür: Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Yemek Tarihi Dizisi
Gündelik hayatımızın en başat meselelerinden biri olan yemek, tarih çalışmalarında da giderek daha merkezi bir konuma gelmiş durumda. Tıpkı mutfaklar gibi kapıları, pencereleri birçok başka sahaya açılan; çekmecelerinden, dolaplarından çıkanlarla toplumsal, ekonomik, kültürel ve politik tarihi anlamamıza, yeniden düşünmemize imkân veren; tarihçilik harici disiplinlerle de kuvvetli bağlara sahip tam anlamıyla disiplinler arası bir çalışma sahası yemek tarihçiliği. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi Türkiye tarihçiliği de genel olarak yemek tarihçiliğinde gözlemlenen bu hareketliliği yakından takip ediyor. Son yıllarda bu alanda giderek daha çok yayın ve bilgi üretildiğine, yeni yaklaşımlar ve sorularla alanın derinliğinin artmakta olduğuna tanık oluyoruz. Bir yandan detaylara, tekilliklere yönelik hassasiyetini koruyan, diğer yandan yemeğin insan hayatındaki merkezi konumuna denk düşer bir biçimde onu başka disiplinlerle ilişki halinde ele alan çalışmalar çoğalıyor.
Tarih Vakfı'nda, Vangelis Kechriotis Perşembe Konuşmaları çerçevesinde bu dönem çeşitli veçheleriyle Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi Türkiye tarihinde yemek konusuna odaklanacağız. Türkiye'de yemek tarihçiliği alanının inşasında rol oynamış isimler kadar, alandaki yeni çalışmalara da yer ayrılacak olan bu konuşma dizisinde mutfağın tarihini kültürel toplumsal, ekonomik ve çevresel bağlarıyla beraber; malzemelerden, tariflere, pişirme tekniklerine, araç gereçlerine, sofranın düzenine, adabına uzanan bir alanda konu edineceğiz.
Tarih: 26 Ocak 2017, Perşembe
Saat: 18.30
Yer: Tarih Vakfı, Ragıp Gümüşpala Caddesi No: 10, Eminönü (Marmara Belediyeler Birliği Binası)
Pierre Raffard kimdir?
Coğrafyacı Pierre Raffard 1987'de Paris'te doğdu. 2010'da Paris-Sorbonne Üniversitesi Coğrafya Bölümü'nde yüksek lisans öğrenimini, 2014'te ise yine aynı üniversite ve bölümde doktorasını başarıyla tamamladı. 2012 yılında Aix-Marseille Üniversitesi Coğrafya Bölümü'nde öğretim görevlisi olarak akademik kariyerine başladı. Doktorada İstanbul'daki Gazianteplilerin yeme-içme ile göçler arasındaki ilişkilerini araştırdığından bu yana, Avrupa ve Türk mutfağının harmanlanmasındaki dinamikler ve genellikle yeme-içme alışkanlıklarımızın coğrafi boyutuna odaklanmaktadır. Bir başka açıdan çalışmaları kimlikler ve kentsel mekanların inşasında yeme-içmenin oynadığı rolü incelemektedir. Şu anda İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde Yardımcı Doçent Doktor olarak yeme-içme çalışmaları (Food Studies) alanında ders vermektedir.
İlgili Kişi:
Merve Aydın
Marjinal Porter Novelli
0212 219 29 71
mervea@marjinal.com.tr